Sayfalar

12 Mart 2012 Pazartesi

IAAF Dünya Salon Şampiyonası 2012

  Ne Gündü ama !! Malesef biletilerin beklediğimden erken tükenmesi üzerine ve okul saatlerimin de uyuşmaması ile sadece cumartesi gidebildiğim etkinlikte gerçekten çok güzel anlar yaşadım. Çok şanslıyım ki spor seven bir ailem var o yüzden her türlü spor, bir kaç branş hariç, ilgim var en azından bir kulak aşınalığım var. Atlethizimi çok daha fazla sevdiğim sporlardan.mAslında bakınca en çok 'spor gibi görürnen spor' belki de atlethizimdir. O yüzden çok büyük isimler gelmesede sevdiğim sporcuları orada canlı izleyebilmek harikaydı.
  Gerçi organizasyonun müthiş değildi. Çok fazla eksik vardı yanlış anlamayın bu hiç birşeyi beğenmemek gibi bir durum değil hani bunlar küçük eksiklerdi ama insana batan eksikler çünkü ben çok uzun süredir turnuva kaçırmadığımdan bu küçük eksikler bana battı.
Mesala en başta salon bildiğim kadar ile yüzme havuzundan bu hale döndürülmüş ki bana göre bu tarz bir organizasyon için çok azdır tribünler. Zaten basım ve sporcular haliyle baya bir tribün kaplıyordu. Gerçi turistlerin ilgisi görülmeye değerdi sanırım türkden çok yabancı turist vardı.  İnsanların spor için mesafeleri düşünmeden yolculuk etmesi bence hayran olunacak bir durum. Podyum yeride çok saçmaydı herkesin net görebileceği bir yerde olsa daha hoş olurdu. Bunun dışında bilgi ekranları ve ses sistemi de harika değildi ve en acayibime giden durum ise maskotlarımız Tic ve Tac'ın bütün yarışmalar boyunca kenarda beklemeleriydi. Maskotun amacı seyirciyi çoşturmak değil midir yada diğer organizasyonlarda olduğu gibi kazanan sporculara çicek verilmesi, maskotların onlarla koşması gibi küçük dokunuşlar göz ardı edilmişti. Bu kadar kötü şey söyledim ama görevliler gerçekten çok kibardı ve tabi seyirci de genel olarak iyiydi. Gerçi uzun atlamaya 'kuma atlama' gibi tabir edenlerde olsada çok da olumsuz olmamak lazım en azından salon doluydu ve tezauratlar kesilmedi.
  Günün en güzel anları ise sporcularımızın seyirci desteğiyle aldıkları gümüş ve bronz madalyalardı. Ülkenizde yarışmanın neden önemli olduğunu o an anladım gerçekten. Benim içinse çok sevdiğim Renaud Lavillenie'nin kazanmasını canlı olarak izleyip üstüne birde kendisiyle tanışmamdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder