Sayfalar

5 Aralık 2014 Cuma

Yepyeni bir Red (Bull)



Her şey 2009 yılında F1’e 2005 yılında giren bir içecek firması  ile gencecik sadece tek bir yarış zaferi olan bir pilotun bir araya gelmesiyle başladı. Bu ortaklık 2 tarafada üst üste 4 tane inanılmaz, şampiyonluk getirdi.
 Aslında bakacak olursak bu birliktelik Vettel 12 yaşında, küçük bir karting pilotuyken Red Bull’un ona sponsor olmasıyla başlamıştı. Fakat bu sezon bu aşk hikayesi bir sona geldi. Vettel resmi olarak Red Bull’la yarışmayacağını açıklayalı 1 aydan fazla oldu. Şampiyon pilot artık resmi olarak bir Scuderia Ferrari pilotu ve çoktan takımla ilk testini bile gerçekleştirdi. Peki bu değişimle bizi neler bekleyecek;
  • RBR bu değişime nasıl ayak uyduracak?
  • Ferrari yeniden rekabetçi olabilecek mi?
  • Gelecekte Vettel’i daha fazla şampiyonluk bekliyor mu ?

 Red Bull 1987 yılında kuruldu. Bu kuruluş pazara yeni bir soluk getirdi . Pazara tamamen yeni bir segment katıldı, ‘Enerji İçeceği’ segmenti. Marka olarak her yaptıkları etkinlikleri onların ‘Gives You Wings / Kanatlandırır’ mottosunu güçlendirmek için yapılıyor. Bu mottoyu çok hızlı, yenilmez bir F1 aracından daha iyi ne kanıtlayabilir? F1 hikayeleri ise 2007 yılında başladı. İlk yıllarda ünlüler, film sponsorlukları ve bütün Padok’a açık olan içine havuz bile alabilen motorhomeları, Una kızları ve daha fazlasıyla partı takımı olarak adlandırıldılar. Bu dönemde eksik olan tek element başarıydı. Yine de Roma da bir günde inşa olmadı değil mi ?
  Şampiyonluk iyi bir araç, iyi bir takım ve harika bir pilotun bir araya gelmesi ve bu üçlünün bir harmoni ile çalışmasıyla oluşur. Red Bull  genç bir lider Horner’a, harkulade fikirlerle dolu Newey’e ve genç yıldızları Vettel’e sahipti.
 2009’dan beri şampiyonluk savaşının içindeler. Tepeye çıkmak bir olaydır fakat tepede kalmak bambaşka bir olay. Red Bull bunu 4 kez üst üste başardı, hatta geçtiğimiz sezon eskisi kadar rekabetçi olmasalar da Ricciardo son 2 yarışa kadar hala şampiyonluk yarışının içindeydi.
 Vettel çalışkan, tutkulu ve kendini spora adamış bir pilot. Ayrıca kariyerindeki bu erken süreçte gelen bu kadar başarıya karşın hala mütevazi ve olgun kalmayı başaran bir isim. Red Bull’la her şeyden öte duygusal bir bağıda var, O Red Bull renkleriyle büyümüş. Pazarlama açısından bakarsak Vettel takımın yüzüydü. İlk günden beri ona sponsorlar ve takım bütün bu masalsı başarılarını Alman pilotla kazandı.
 Ricciardo’da Red Bull’un yetiştirdiği bir pilot ve Red Bull artık kazanmayı biliyor. F1’in gelecek şampiyonlarından olabilir fakat 4 şampiyonluk çok özel bir durum. Bu yüzden bu ağırlığı omuzlarına yüklemeye gerek yok. Harika bir yetenek ve çoktan pist üstünde takımla beraber yararlı bir yıl geçirdi. Vettel’in yan pitte olması O’na hemharika bir rakip hemde belli açılardan bir mentore sahip olmasını sağladı.
 Dedikodulara göre bazı RBR çalışanları Vettel’le birlikte Ferrari’ye gideceği yönünde. Bu dezavantaj olarak görülebilir fakat bu aslında Ricciardo’ya kendi takımını yaratma şansı kazandırıyor. Büyük ihtimalle Renault motoru bu ekibin en büyük problemi olacaktır. Fakat bu problemde de geçirdikleri 1 tanışma sezonun ardından aşılabilir. Sonuç olarak V6’lar üstünde 1 yıllık bir deneyimleri var artık. Kvyat’ın bir anda çok hızlı olması Ricciardo’yu etkileyebilcek bir etken fakat bu çekişmede yine Red Bull’un yararına olur.
 Şampiyonluk kolayca tekrar Red Bull Racing’e dönmeyebilir. Fakat pilotlar her zaman gelir ve gider, F1’de kalıcı bir takım olmak istiyorlarsa bu görevi başarıyla tamamlamaları gerekiyor. Bu duruma yeni yetenekleri ile adapte olabilirler. ‘Enerji İçeceği’ olarak bütün fabrika takımlarını yendiklerini düşünürsek bu değişim çok zorlu olmasa gerek. Yeni Red Bull şampiyonları ve yetenekleri büyük bir süpriz olmayacaktır.
 Ferrari’nin bütün pilotların hayali olduğunu söylemeye bile gerek yok. İstatistik anlamında da Formula 1 tarihinin en iyi takımı ve çok daha fazlası. Tutkulu taraftar grubu Tifosi ve Enzo Ferrari’den gelen ideolojileri ile onlar bir efsane. Fakat ‘Şahlanan At’ son yıllarda zor sezonlar geçirdi. Podyumda biten yarışlar Ferrari için başarı sayılır oldu. En son pilot şampiyonluğu 2007’de Raikkonen’le geldi ve takım şampiyonluğu Raikkonen, Massa ikilisiyle 2008’de geldi.
 Schumacher sonrası dönem açıkca Ferrari için zorlu oldu. Önce pilotlarını ardından sırasıyla Ross Brawn ve  JeanTodt’u kaybettiler. İlk olarak Ferrari herkesin Schumacher olmasını bekleyerek hata yaptı.
 Raikkonen Formula 1’in en efsane pilotlarından fakat aynı zamanda idare etmesi zor bir pilot. Ferrari O’ndan Schumacher ruhunu takımda tutmasını istedi. Belli limitlerde olmasını beklediler ki bu Raikkonen’ın sevmedikleri listesindeydi. Sadece ortama uymak için italyanca öğrenmezdi, Raikkonen sadece işini yapan bir pilot, O yarışır. Bu yüzdende tek bir şampiyonluk takıma yetmedi.
 Araç kaybetmeye başlayınca Ferrari’de herkesi kovmaya başladı. Raikkonen de bu listenin tepesindeydi. Bu yapılan ikinci büyük hataydı. Takımlar beraber kazanıp, beraber kaybeder. Eğer bir takım ilk problemlerde birilerini kovmaya başlarsa hem devamlılığı kaybedersiniz hem de insanların güvenini.
 Raikkonen ardından Alonso kartını oynadı kırmızılı takım, yani kağıt üstünde daha lider vasıflı bir pilot. Bu ilişkideki problem Ferrari’nin çok geleneksel ve hiyerarşiye önem veren bir takım olmasıydı. Takımda olan takımda kalmalı. Alonso iyi yarışlar çıkardı fakat takımı övme kısmında başarılı olamadı, ilgiyi hep kendi üzerinde istedi. Bu Ferrari’nin aradığı bir olgu değildi, sonuç olarak ilişki bir noktada koptu.
 Üçüncü ve son büyük hata Ferrari rakiplerini küçümsedi ve tarihlerini abartıkça abarttılar. Formula 1’de her sezon yenidir, kendine özgüdür. Hiç bir zaman Ferrari ve Mclaren gibi takımları göz ardı edemezsiniz. Fakat 4 dünya şampiyonu takımı ‘Limonatacı’ diye adlandırmak da kazanmanızı sağlamaz.
  Gelecek sezon Ferrari için yepyeni bir sayfa olacak. Montezemolo’nun vedası takım çalışmasını ortaya çıkaracaktır. Mattiacci takımda rahat gözükmesine rağmen takım yeni bir ismi tercih etti. Maurizio Arrivabene takımın yeni patronu olacak. Kariyeri pazarlama üzerine. Daha önce Marlboro ile beraber Ferrari sponsorluklarıyla ilgilendi. Deneyimleri sayesinde takımın nasıl çalıştığını, F1’in nasıl bir spor olduğunu biliyor. Bu deneyimler O’nu gelecek sezona hazırlayacaktır.
 İyi arkadaşlar olan Raikkonen ve Vettel ikilisi güçlü bir ekip olacaktır. Raikkonen’in deneyimi ve Vettel’in ruhu takımda olumlu bir ortam yaratabilir. Bu ortam takımı eski günlerine götürecektir.
 Sebastian Vettel 4 kez şampiyon olmuş bir pilot, sadece 27 yaşında ve şimdi kırmızılar içinde yarışacak. Daha önce belirttiğim gibi çok çalışkan ve adanmış bir pilot. Şampiyon olmak için ne gerektiğini biliyor. En harika araca sahipken bile Padok’dan en son ayrılan isimdi. Şampiyon olduktan sonra otele gidip kutlamalar için hazırlanmak yerine takımının piti toplamasına yardım eden bir isim. Ayrıca Schumacher’in efsane yıllarını izleyerek büyüyen bir Alman yani bu Ferrari koltuğu küçük bir oğlanın hayali. Marenello’daki ilk günlerini adeta bir masal olarak tarif etti.
İki taraf içinde mükemmel bir dönem. Ferrari yeni bir yapılanma döneminde, Vettel kendine yeni bir mücadele arıyor. Kendiyle götürdüğü Red Bull elemanlarıda orada kendi takımını oluşturmasını sağlayacaktır. Ferrari yeni başarılara aç, Vettel ise etrafında bir takım kurup şampiyona için tekrar savaşacağını göstemeye aç.

 Bir kere Ferrari pilotu olan hep Ferrari pilotu kalır. Bu yüzden Vettel bir kere o kırmızı tulumu giyince Tifosilerden gereken sevgiyi ve saygıyı kazanacaktır. Tabii ki başarı tek bir gecede gelmez. Eğer iki tarafta sabırlı olursa bu ikili Formula 1’in yeni dominant ikilisi olabilir ve Kırmızılara yeni bir efsane dönem getirebilir. Şunu unutmamak lazım yarışta dün yoktur, bugün vardır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder