Sayfalar

31 Mart 2013 Pazar

Red Bull'da Neler Oluyor ?


  
Hareketli başlayan Avustralya’dan sonra Malezya’da işler iyice karıştı. Webber ve Vettel arasında patlak veren olay bir anda F1 gündemine oturdu. Takım emirleri, F1’in en mutsuz podyumlarından biri , alınan bir duble ama çekilmeyen bir takım fotoğrafı. Şimdi işleri en başına alarak olayın kahramanları Vettel, Webber ve Infiniti Red Bull Racing açısından bakmaya çalışacağım.
   Öncelikle takım emirlerine karşı gelip, ortalığı karıştıran Sebastian Vettel ile başlayalım. En genç 3 Dünya Şampiyonu’nun kariyer başlangıçı çoğu pilot gibi çok küçüklüğüne ve tabi ki kartinge dayanıyor. Küçük yaşlarında Scumacher’le tanışıyor. Karting’de eğitmenini etkiliyor ve daha sonra Avrupa’da ki serilere Red Bull’un desteği ile katılıyor. Red Bull’un amacı tabi ki şampiyon takımı üretmek, bunun için de uygun ismi buluyor. Vettel’de Kubica’nın kazası ardından F1 kariyerine ciddi anlamda başlıyor. Torro Rosso,Red Bull derken daha sonrasını hepimiz biliyoruz. Karşımızda 3 kere üst üste Dünya Şampiyonluğunun yanında, genç yaşına rağmen yaptığı istatisklerle Sebastian Vettel. Kısacası Vettel Red Bull’un çocuğu gibi, beraber büyüyüp, beraber kazandılar. Belki de Vettel’in hayatında ki tek sorun Alonso veya başkasına karşı yarışmak değilde yan pitinde ki Webber’le yaşadıkları. Bir insanı başta sevmezseniz, hiçbir zaman çok sevemezsiniz. Webber’le başından beri ısınmadıkları belliydi. Fakat saygı orada olduğu sürece sorun olmaz. Aralarında bir kaza girip, asıl duygular ortaya çıkana kadar. 2010 Türkiye’de neler olduğunu biliyoruz. Olay tam bir pist üstü olayıydı. İki pilot rekabet içindeyken kaza olabilir, burası F1 ama burada olmaması gereken Red Bull’un tavrıydı. Anında takımdan gelen Vettel’i koruyan açıklamalar işi kıran noktaydı belki de. Bundan daha da önce Silverstone’da yaşanan kanat hadisesi. Aslında hepimize şu mesajları vermişti. Red Bull Vettel’i şampiyon görmek istiyor. Daha sonra 2011 Silverstone’da yaşanan takım emirleri olayı ise daha sakin geçmişti. Takımın itirazlarına rağmen Webber Vettel’i geçmeye çalışmıştı, fakat o zaman  2.’lik mücadelesi vardı. Malezya’da ise ilk olarak Vettel’in radyo konuşması ile başladı herşey, Alman pilot Webber’in yoldan çekilmesini istiyordu. Arada pilotlardan böyle istekler duyuyoruz ama biz izleyiciler için pek de hoş radyo konuşmaları olmuyor bunlar. Takımdan ise Vettel’e ‘sabırlı olması gerektiği daha yarışın yarısında olduğu’ belirtildi.Son pitstoplardan sonra Vettel saldırdı, Webber savundu fakat Vettel takımdan gelen bütün ‘bu aptalca’ uyarılarına rağmen çok istediği pozisyonu almıştı. Kimileri Vettel’in şımarıklık yaptığını söylerken,kimileri pilotlar buraya kazanamaya geldi tabi ki takıma karşı gelecek dedi. Horner ise Brezilya 2012’yi hatırlattı. Konuşulanlara göre Vettel,Webber’in Interlagos’da ki performansından pek de memnun değilmiş. Belki de Vettel’in yarışta gözünü karartıp geçmek istemesine sebep olanlardan biri de buydu. Tabi birde unutmamak lazım şampiyonluklar zor kazanılır fakat üst üste şampiyonlukları kazanmak için çok daha fazlasını yapmanız gerekir.
 Gelelim Webber’e, kendisi şu anda griddin en yaşlı pilotu. 2002’de Minardi ile başayan kariyeri belki de Red Bull’da en yüksek seviyeye ulaştı. Tecrübesi ve o kendine has tarzıyla Padok’da nam salmış duruma geldi. Hiç bir zaman lafını esirgemeyen, duygularını gösteren bir pilot.2007’den beri takımla beraber. Bir anda 2009’da yan pitine genç bir pilot geliyor ve bütün dünya O genç pilotun etrafında dönmeye başlıyor. F1 pilotları egolu insanlardır.Hangisine sorsanız ‘en iyisi benim,şartlar yeterli olsa kesinlikle şampiyon olurum.’ der. Sırf pilotlar değil F1’de ki herkes aslında bunu söylemelidir.En iyi olduğunuza inanmıyorsanız F1’de işiniz yoktur. Webber’in yerinde hangimiz olsak buruk olurduk. Bazıları gölgede kalmayı sineye çeker fakat Webber bu yapıda bir insan değil. 2011 İngiltere GP’sinde Malezya’dan çok da farklı bir olay görmedik aslında. Webber son turlarda takımın itirazlarına rağmen Vettel’i zorlamaya devam etti. Ancak Malezya’dan farklı olarak Webber Vettel’i geçmeyi başaramadı. Yarış sonrası yaptığı açıklaması şu şekilde oldu ’ Evet takım emirlerine karşı geldim çünkü bir pozisyon kazanacaktım.’ demişti.  Bu yarışa geldiğimizde ise Webber takım emirleri hakkında ki düşüncelerini değiştirmiş gibiydi. Yarış sonrasında ki surat ifadesi bunu açıkça belli ediyordu. Podyuma çıkmadan önce ‘Multi 21 Seb’ diye bir ifade kullanmasa kimse belki olayı fark etmeyecekti. Üstüne birde ‘Seb emirlere karşı çıktı fakat yine korunacak’ dediği anda Red Bull ve Vettel’i köşeye sıkıştırdı. Red Bull yarış sonrası ‘Vettel yarışı kazanmayı çok istedi, aptalcaydı, lastikler aşınabilirdi ama biz pilotlarımıza yarışma iznini veriyoruz.’ Diyerek olaydan sıyrılabilecekti. Webber’in bu akıllı hamlesinden sonra ise Vettel’e fırça çekmeleri gerekti ve sonuçta Vettel  zaferi için özür dileme noktasına geldi. Webber susmak istemedi, olay çıkarmak istedi.Belki de Red Bull’la ve Vettel’e bir mesaj vermek istedi.
 Gelelim Red Bull’a, genel olarak pilotlarını kontrol altına tutabiliyorlar. Fakat olaylar karıştığında doğru hamleleri yapamıyorlar. Takımdan olayların üstünü örtebilecek önlemler biraz geç geliyor. 2010’da işleri kızıştıran kazadan çok Red Bull’dan ‘Webber suçlu’ şeklinde gelen açıklamaydı. 2010’da Vettel’in kanadını kırmasına rağmen, Webber’in kanadının Vettel’e verilmesi de aynı şekilde ortamı germişti. Eminim 2011’de Silverstone sonrası Webber’le kapalı kapılar ardında konuşulmuştur. Bu sene ise olayı kapatacak hamleleri bile kalmadan Webber kendilerini yaptığı açıklamalarla köşeye sıkıştırdı. Takım tabi ki 2 pilotu öndeyken çekişsinler istemez. Sonuçta kazanılacak puanlar vardır. F1’in bir spor olduğu kadar endüstri olduğunu da unutmayalım. Fakat senelerdir Vettel ve Webber’le çalışıyorsanız pilotlarınızı tanımanız gerekir. Vettel’e son pit öncesi ‘sabırlı ol’ deyip daha sonra ‘hadi bakalım yarış böyle bitecek’ dediğinizde Vettel’in kazanmak için zorlayacağını bilmeniz gerekir. Vettel Paddock dışında sakin bir insan olsa da araca bindiğinde kazanmaktan, polü almaktan başka bir şey düşünmeyen bir yapıya sahip. Webber’e gelirsek O da yenilgiyi sessizce kabullenecek bir adam değil ayrıca yılların birikimini de unutmamak lazım.Tabi şu soruları da sormak lazım Webber bu kadar rahatsızsa neden Red Bull’la devam etti?  Vettel’in bu kadar zorlamasına gerek var mıydı? Bu olay sezon sonuna doğru yaşansa ve Vettel  şampiyonluk kotasında olsa bu kadar tepki alacak mıydı?  Son olarak 1 puanın bile etkili olduğu sezonlarda 18 puan yerine alınan bu 25 puan sezon sonunda şampiyonluk yarışını  nasıl etkileyecek hep birlikte göreceğiz.

28 Mart 2013 Perşembe

Pilotlar ve Dövmeleri

 Bana göre dövme bir nevi konuşmadan kendini anlatma sanatdır.Formula 1'in de bu sanattan uzak kalması pek mümkün değil.Taraftar olarak,tutkunuzu vücudunuza yansıtmak isteyebilirsiniz.Unutulmaz sözleri,tarihleri yada anları vücudunuzda hep kalacak bir şekilde saklamak isteyebilirsiniz.Peki F1'in içinde ki profesyoneller neler yaptırmış bir göz atalım.
 İlk olarak F1'in rock yıldızı Kimi Raikkonen'le başlayalım.Nerdeyse F1'e girdiğinden beri hep dövmesi olan Raikkonen.Her konuda olduğu gibi bu konuda da ketum kendisi.Dövmeleri hakında da en az basın açıklamalarında olduğu kadar az ve öz konuşuyor.Buzadamın  ilk dövmesi sağ el bileğinde ki gülümseyen bir güneşti.Ferrari ile ilk yarışında da bu güneşe sahip olan Raikkonen,Malezya GP'sine,aynı bölgeye güneşi kapatacak şekilde kendisine özel tasarlanan bir dövme ile katıldı.Dövmenin tam olarak ne anlama geldiği hala bir sır.
Biraz kask tasarımı gibi, belki de hiç bir anlamı yoktur.Finli beğendiği bir tasarım olduğu için yaptırmış olabilir.Son olarak ise lakabına yakışan 'Iceman' dövmesi ortaya çıktı.Bana sorarsanız en güzel dövmesi de bu zaten.Bu dövmeden yaklaşık bir sene sonra ortaya çıktı.Padokda ki en güzel dövmelerin Raikkonen'de olduğu kesin.Ferrari'de yaptırdığı bu dövmelere, o dönemki patronu Todt ise konu hakkında 'Eğer bir sponsor konu hakkında şikayet ederse sponsoru değiştirmeyi tercih ederim.Kimi isterse yüzüne bile dövme yaptırabilir ama ben bunu yine de tavsiye etmem.' şeklinde konuşmuştu.


 Formula 1'in samurayı Fernanda Alonso'da yakın zaman da dövme sahipleri arasında katıldı.Çoğu pilot hatta insan gibi Japonya'ya ve japon halkına ayrı bir sevgisi olan Alonso bunu dövmesinde de gösterdi.Dövmesini belli bir süre saklayan Alonso,taraftarları arasında merak uyandırsa da daha sonra dövmesinin fotoğraflarını bizlerle paylaştı.Çoğu zaman ilham aldığı samuray kültürünü aynı şekilde vücuduna taşıyan pilot,dövmesinde ailesini de dahil etmeyi ihmal etmedi.Dövme renki yerine siyah yapılsa daha hoş olurdu ama yine de bir F1 pilotuna savaşçı dövmesinin de çok yakıştığını söylemem gerek.Alonso'nun pes etmemesinin sırrının örnek aldığı bu antik savaşçılardan geldiğini anlamak için dövmeye bile bakmanıza gerek yok.İspanyol pilot bir nevi ilham kaynaklarını üstünde taşıyor.Alonso dövmelerinin bir anlamı olduğunu yoksa gereksiz olduğunu belirtiyor.Aynı zamanda kendisinin de bir dövme deneyimi olmuştu. ( http://www.youtube.com/watch?v=FZkW-kDUVqk )

Button ise aslında bunlarca yıllardır nasıl fark etmediğimi anlamadığım bir düğme dövmesi var.Soyadını düşünürsek çok uygun ve tatlı bir dövme yaptırmış.Ayak bileğinde fotoğrafını malesef bulamadığım , şampiyonlukdan önce yaptırdığı japonca bir dövme var.Sevgilisinin de japon olduğunu düşünürsek Button'ın bu kültüre yakın olduğunu söylemeye gerek yok.Dövmede japon kanji karakterleri ile  'Ichi Ban' yani Bir Numarayım' yazmakta.Son dövmesi ise sağ omzunda ki yine japon kültüründen tasarım bir dövme olduğunu düşündüğüm bir dövme.İngiliz pilot 4. dövmeyi de yapacağını belirtmiş,zaten dövme yaptıranları çoğu tekrar dövmecinin yolunu tutuğu için çok da şaşırtıcı bir durum değil.

Padok'un 'gansta' çocuğu Hamiton'a gelelim.Açıkcası rapçi imajını tamamlamak için tek eksiği dövmeydi.O'nu da bütün sağ kolunu dövme yaptırarak tamamladı.Hatta ingiliz pilot dövmecide ki fotoğrafını bizimle paylaşarak bu anı ölümsüzleştirdi.Hamilton hep dövme istediğini fakat ancak şu aralar yaptırmaya başlayabildiğini belirterek bir anda bu kadar dövme nerden geldi sorusunu da cevaplamış oluyor.Dövmelerinin bir kısmında melek ve Pieta yani Mary ve Hz.İsa var.Devamını getirdiği dövmelerinde ise Hamilton kalp,haç ve nota gibi ekler yaparak dine ve müziğe olan bağlılığını gösterdi.Hamilton babasının kendisinin dövmelerini sevmediğini fakat babasının onayına ihtiyacı olmadığını belirtti.Hamilton'ın dövmelerini yaptırığı sanatçı Dr. Dre, 50 Cent , Eminem gibi ünlü rapçilere de dövme yapmış bir isim.
  Son olarak ise Hulkenberg'e ise sponsorunun ismini dövme yaptırarak hepimizi şoke etmişti.F1'de ki sponsorlukların artık abartıldığını düşünürken bunun1 Nisan şakası olduğu ortaya çıktı :)