Öncelikle takım
emirlerine karşı gelip, ortalığı karıştıran Sebastian Vettel ile başlayalım. En
genç 3 Dünya Şampiyonu’nun kariyer başlangıçı çoğu pilot gibi çok küçüklüğüne
ve tabi ki kartinge dayanıyor. Küçük yaşlarında Scumacher’le tanışıyor. Karting’de
eğitmenini etkiliyor ve daha sonra Avrupa’da ki serilere Red Bull’un desteği
ile katılıyor. Red Bull’un amacı tabi ki şampiyon takımı üretmek, bunun için de
uygun ismi buluyor. Vettel’de Kubica’nın kazası ardından F1 kariyerine ciddi
anlamda başlıyor. Torro Rosso,Red Bull derken daha sonrasını hepimiz biliyoruz.
Karşımızda 3 kere üst üste Dünya Şampiyonluğunun yanında, genç yaşına rağmen
yaptığı istatisklerle Sebastian Vettel. Kısacası Vettel Red Bull’un çocuğu
gibi, beraber büyüyüp, beraber kazandılar. Belki de Vettel’in hayatında ki tek
sorun Alonso veya başkasına karşı yarışmak değilde yan pitinde ki Webber’le
yaşadıkları. Bir insanı başta sevmezseniz, hiçbir zaman çok sevemezsiniz. Webber’le
başından beri ısınmadıkları belliydi. Fakat saygı orada olduğu sürece sorun
olmaz. Aralarında bir kaza girip, asıl duygular ortaya çıkana kadar. 2010
Türkiye’de neler olduğunu biliyoruz. Olay tam bir pist üstü olayıydı. İki pilot
rekabet içindeyken kaza olabilir, burası F1 ama burada olmaması gereken Red
Bull’un tavrıydı. Anında takımdan gelen Vettel’i koruyan açıklamalar işi kıran
noktaydı belki de. Bundan daha da önce Silverstone’da yaşanan kanat hadisesi. Aslında
hepimize şu mesajları vermişti. Red Bull Vettel’i şampiyon görmek istiyor. Daha
sonra 2011 Silverstone’da yaşanan takım emirleri olayı ise daha sakin geçmişti.
Takımın itirazlarına rağmen Webber Vettel’i geçmeye çalışmıştı, fakat o zaman 2.’lik mücadelesi vardı. Malezya’da ise ilk
olarak Vettel’in radyo konuşması ile başladı herşey, Alman pilot Webber’in
yoldan çekilmesini istiyordu. Arada pilotlardan böyle istekler duyuyoruz ama
biz izleyiciler için pek de hoş radyo konuşmaları olmuyor bunlar. Takımdan ise
Vettel’e ‘sabırlı olması gerektiği daha yarışın yarısında olduğu’
belirtildi.Son pitstoplardan sonra Vettel saldırdı, Webber savundu fakat Vettel
takımdan gelen bütün ‘bu aptalca’ uyarılarına rağmen çok istediği pozisyonu
almıştı. Kimileri Vettel’in şımarıklık yaptığını söylerken,kimileri pilotlar
buraya kazanamaya geldi tabi ki takıma karşı gelecek dedi. Horner ise Brezilya
2012’yi hatırlattı. Konuşulanlara göre Vettel,Webber’in Interlagos’da ki
performansından pek de memnun değilmiş. Belki de Vettel’in yarışta gözünü
karartıp geçmek istemesine sebep olanlardan biri de buydu. Tabi birde unutmamak
lazım şampiyonluklar zor kazanılır fakat üst üste şampiyonlukları kazanmak için
çok daha fazlasını yapmanız gerekir.
Gelelim Webber’e,
kendisi şu anda griddin en yaşlı pilotu. 2002’de Minardi ile başayan kariyeri
belki de Red Bull’da en yüksek seviyeye ulaştı. Tecrübesi ve o kendine has
tarzıyla Padok’da nam salmış duruma geldi. Hiç bir zaman lafını esirgemeyen, duygularını
gösteren bir pilot.2007’den beri takımla beraber. Bir anda 2009’da yan pitine
genç bir pilot geliyor ve bütün dünya O genç pilotun etrafında dönmeye
başlıyor. F1 pilotları egolu insanlardır.Hangisine sorsanız ‘en iyisi
benim,şartlar yeterli olsa kesinlikle şampiyon olurum.’ der. Sırf pilotlar
değil F1’de ki herkes aslında bunu söylemelidir.En iyi olduğunuza
inanmıyorsanız F1’de işiniz yoktur. Webber’in yerinde hangimiz olsak buruk
olurduk. Bazıları gölgede kalmayı sineye çeker fakat Webber bu yapıda bir insan
değil. 2011 İngiltere GP’sinde Malezya’dan çok da farklı bir olay görmedik
aslında. Webber son turlarda takımın itirazlarına rağmen Vettel’i zorlamaya
devam etti. Ancak Malezya’dan farklı olarak Webber Vettel’i geçmeyi başaramadı.
Yarış sonrası yaptığı açıklaması şu şekilde oldu ’ Evet takım emirlerine karşı
geldim çünkü bir pozisyon kazanacaktım.’ demişti. Bu yarışa geldiğimizde ise Webber takım
emirleri hakkında ki düşüncelerini değiştirmiş gibiydi. Yarış sonrasında ki
surat ifadesi bunu açıkça belli ediyordu. Podyuma çıkmadan önce ‘Multi 21 Seb’
diye bir ifade kullanmasa kimse belki olayı fark etmeyecekti. Üstüne birde ‘Seb
emirlere karşı çıktı fakat yine korunacak’ dediği anda Red Bull ve Vettel’i
köşeye sıkıştırdı. Red Bull yarış sonrası ‘Vettel yarışı kazanmayı çok istedi, aptalcaydı,
lastikler aşınabilirdi ama biz pilotlarımıza yarışma iznini veriyoruz.’ Diyerek
olaydan sıyrılabilecekti. Webber’in bu akıllı hamlesinden sonra ise Vettel’e
fırça çekmeleri gerekti ve sonuçta Vettel
zaferi için özür dileme noktasına geldi. Webber susmak istemedi, olay
çıkarmak istedi.Belki de Red Bull’la ve Vettel’e bir mesaj vermek istedi.
Gelelim Red Bull’a, genel
olarak pilotlarını kontrol altına tutabiliyorlar. Fakat olaylar karıştığında
doğru hamleleri yapamıyorlar. Takımdan olayların üstünü örtebilecek önlemler
biraz geç geliyor. 2010’da işleri kızıştıran kazadan çok Red Bull’dan ‘Webber
suçlu’ şeklinde gelen açıklamaydı. 2010’da Vettel’in kanadını kırmasına rağmen,
Webber’in kanadının Vettel’e verilmesi de aynı şekilde ortamı germişti. Eminim
2011’de Silverstone sonrası Webber’le kapalı kapılar ardında konuşulmuştur. Bu
sene ise olayı kapatacak hamleleri bile kalmadan Webber kendilerini yaptığı
açıklamalarla köşeye sıkıştırdı. Takım tabi ki 2 pilotu öndeyken çekişsinler
istemez. Sonuçta kazanılacak puanlar vardır. F1’in bir spor olduğu kadar
endüstri olduğunu da unutmayalım. Fakat senelerdir Vettel ve Webber’le
çalışıyorsanız pilotlarınızı tanımanız gerekir. Vettel’e son pit öncesi
‘sabırlı ol’ deyip daha sonra ‘hadi bakalım yarış böyle bitecek’ dediğinizde
Vettel’in kazanmak için zorlayacağını bilmeniz gerekir. Vettel Paddock dışında
sakin bir insan olsa da araca bindiğinde kazanmaktan, polü almaktan başka bir
şey düşünmeyen bir yapıya sahip. Webber’e gelirsek O da yenilgiyi sessizce
kabullenecek bir adam değil ayrıca yılların birikimini de unutmamak lazım.Tabi
şu soruları da sormak lazım Webber bu kadar rahatsızsa neden Red Bull’la devam
etti? Vettel’in bu kadar zorlamasına
gerek var mıydı? Bu olay sezon sonuna doğru yaşansa ve Vettel şampiyonluk kotasında olsa bu kadar tepki
alacak mıydı? Son olarak 1 puanın bile
etkili olduğu sezonlarda 18 puan yerine alınan bu 25 puan sezon sonunda
şampiyonluk yarışını nasıl etkileyecek hep
birlikte göreceğiz.